Üzerine çok tartışılan ve hatta insanlığın sonunun olabileceği söylenen yapay zeka üzerine çalışan bir çok bilim insanı bulunuyor. Bu bilim insanları arasında yer alan Ece Kamar, Microsoft’ta yapay zeka üzerine çalışan 34 yaşındaki bir bilim insanıdır.
Ece Kamar, ‘yapay zekada ahlak ve vicdan’ bir yandan üst yönetimine danışmanlık yaparken bir yandan da Beyaz Saray‘a rapor hazırlıyor. Raporlarının içeriğinde yapay zekanın toplum üzerindeki etkisi üzerine olduğunu söyleyen Kamar‘ın açıklaması şu şekilde.
“İnsanların hayatına dokunan kararların bilgisayarlar tarafından alındığı bir döneme giriyoruz. Aynı zamanda kritik zararların da verilebileceği bir dönem. Toplumdaki birçok kritik karar otomasyonla verilmeye başlandı. Mesela şu anda ABD’de hakimlere yapay zekâ algoritmalı yazılımlar veriliyor. Biri hakim önüne çıkarıldığında kefaletle serbest mi bırakılacağının, yoksa tutuklu mu kalacağının kararı yapay zekâ tarafından veriyor. Yapay zekâ algoritmalarının kullanıldığı eğitimden insan kaynaklarına kadar insana dokunan birçok örneği var. Bir sürücüsüz (otonom) otomobil hata yaptığında insanlar ölebilecek. Mesela bir Tesla sürücüsü hayatını kaybetti. Bu nedenle bizim için çok önemli bir konu haline geldi. Yapay zekânın toplum üzerindeki etkisini ele alıp, insanların hayatına gerçekten faydalı olup, iyi değerler katması gerekiyor. Yani sürücüsüz bir otomobil kaza anında kime veya neye vuracağının seçimini yapabilmeli. Birini öldürmek yerine zarar görmeyecek bir cisme çarpabilecek, veya öldürme kaçınılmazsa tercih yapabilecek.”
“Kötü şeyleri öğrenmesini nasıl engelleriz, eşitlik nasıl sağlarız? ABD’deki şirketlerin insan kaynaları departmanında kullandığı yapay zekâ algoritmalarının en büyük sorunu kadın yazılımcılar. Çünkü makineler verilerden öğrenim çıkarırken o pozisyonda daha önce çalışmış kişilere bakıyor. Yazılımcılar a kadınların oranı yüzde 10 olduğu için yapay zekânın insan kaynaklarına önerdiği kişiler de çoğunluk erkeklerin oluyor. Çünkü yapay zekânın kanıtı böyle. Bu tarz önyargıları yapay zekâ algoritmalarında çok fazla görmeye başladık. Yapay zekâ algoritmaları mükemmel çalışmadığında insanların doğrularını bu yazılımlara nasıl verebiliriz ve nasıl daha iyi eğitiriz diye çalışıyoruz.”
“Hiçbir insan mükemmel değil. Hepimizin hataları ve ön yargıları var. Makineler de aynı şekilde. Bizim amacımız insanların güzellikleriyle makinelerin güzelliklerini birleştirmek. Hiçbir zaman bir algoritmanın kendi kendine karar vermesinden heyecan duymuyorum. İnsanla makineleri birleştirebiliyorsa ve bunun sonucundan da daha iyi bir sonuç alınabiliyorsa işte o zaman dünya daha güzel olur. Geçen yıl göğüs kanseri olan kişiler incelendi. Metastas yapmış mı, yapmamış mı diye araştırıldı. Şu anda bir radyoloji profesörünün bu konudaki doğruluğu yüzde 3.5 civarında. Derin öğrenim yöntemi uygulandı. Yapılan bu çalışmanın hata oranı ise 7.5. Ancak bu algoritmayı insana araç verince ve beraber çalışması sağlanınca hata oranı yüzde 0.5’e düşüyor.”
Şayet takip etmek isterseniz Ece Kamar‘ın Kişisel Sayfası üzerinden’de bilgi alabilirsiniz.
Yorum bırakın