Alfred Wegener 1880 yılında doğmuş ve 1930 yılında ölmüştür. Bütün ömrü 50 yıl olan bu ünlü bilim adamının 1912 yılında ortaya attığı kıtaların kayması teorisi o sıralarda bütün bilim çevrelerince reddedilmişti. Alfred Wegener 1880 yılında Berlin’de dünyaya geldi, babası bir papaz ve aynı zamanda dil hocasıydı.
Annesi ise ev hanımıydı. İki kardeşten en küçüğü olan Alfred zengin bir ailede yaşamını mutlu bir şekilde sürdürüyordu. Akademik yeteneği keşfedildiği için kendisini üniversiteye göndermeye karar veren ailesi onu fen derslerine yönlendirdi. Alfred meteoroloji astronomi fizik alanlarında uzmanlaştı ve doktora programına başladı.
Doktorasını 3 yıl sonra yani 1905 yılında tamamlayıp profesyonel bir astronom olarak göreve başladı fakat ilgisini meteorolojiye kaydırıp hava ve iklim çalışmalarını incelemeye yöneldi. Kendisi yine bir Alman Kasabası olan Beeskow kasabasında bir meteoroloji istasyonunda araştırmalara başladı fakat o yıllarda hava hareketlerini daha yakından incelemek için ağabeyi Kurt ile beraber bir balon uçuşu düzenledi ve nisan ayında gerçekleştirdikleri Bu balon uçuşu 52 saat havada kalarak Guinnes Rekorlar Kitabı’na girmeyi başardı.
Kendisi o yıllarda bir bilimsel keşif gezisi daha düzenlemişti. Meteoroloji İstasyonu İnşa ederek balon ve uçurtmalar kullanılarak hava tahminlerini çok daha güçlü bir şekilde yapmayı başardı. 1908 yılında da meteoroloji alanında Doçent oldu. Atmosferin termodinamiği isimli ses getiren bir kitap yayınladı. bu dahinin ortaya atmış olduğu en akılda kalıcı teori; Güneydoğu Amerika ve batı Afrika kıyılarının bir yapboz parçası gibi önceden bitişik olduğunu daha sonra bunların birbirinden ayrıldığını ortaya atmasıydı.
Ona göre kıtalar hareket ediyordu gerçekten de şimdi dünya haritasına bakarsanız Güney Amerika ve Afrika kıtaları bir yapbozun parçaları gibi birbirinden ayrılmış şekilde görünüyor ve bunları bir araya getirdiğimizde tek bir parça olacak şekilde birbirlerini tamamlıyorlar Alfred Wegener kıtaların kayması düşüncesini ilk olarak ortaya attı meteoroloji alanında daha güçlü hava tahminleri yapacak yöntemler geliştirdi.
Üniversitede en zor ve karmaşık dersleri çok basit bir şekilde anlatarak bütün öğrencilerin meteoroloji alanında daha fazla bilgi almalarının yolunu açtı. Bu karmaşık dersi daha fazla kişiye sevdirdi. Kendisi hem Brezilya hem de Batı Afrika’da ortak biyolojik canlılar olması bilgisinden hareket ederek daha önce bu iki kıtanın birleşik olduğu düşüncesini de ortaya atmış ve o yıllarda bilim çevreleri tarafından kabul görmemişti.
Yorum bırakın