Son dönemde yaşanan bir çok olay Uber‘i çok olumsuz etkilediğini biliyoruz. Uber’in ABD’deki en büyük rakibi diyebileceğimiz Lyft rakibi Uber karşısında büyüme yolundaki adımlarını hızlandırarak dikkatleri üzerine çekiyor.
Lyft de Uber gibi şoförlü özel araç çağırmayı sağlayan bir sistem. Bu noktada Lyft, pazarda önemli bir oyuncu olmak için otomobil teknolojisini geliştirmeye başlayacağını açıkladı.
Lyft‘in ana strateji sorumlusu Raj Kapoor, bu hafta yapılan bir medya etkinliğinde “Endüstriyi daha açık bir çevrede büyütmek için proaktif bir rol almak istediklerini” belirtti. Bunu yapılabilmesinin tek yolu ise otomobil teknolojisinde daha ileriye gitmek ve bu teknolojileri geliştirmektir.” açıklamasında bulundu.
Bu amaçla, San Francisco, California merkezli şirket 100’ün üzerinde Silikon Vadisi mühendisiyle çalışacak bir iş bölümü kuruyor. Bu bölüm sadece isteğe bağlı araç yazılım ve donanımlarının geliştirilmesine odaklanacağı belirtildi.
Lyft Bu Kararı Neden Aldı?
Lyft, geliştirilecek olan teknolojinin, bağlı bulunan birçok iş ortağının, Lyft ağına entegre olabilen ve kendi başına çalışarak araçların çağrılmasına izin verecek olan algoritma hazırlanacağını ve aynı zamanda açık bir platform olarak sunulacağı açıklandı. Başka bir deyişle, Lyft kendi arabasını üretmiyor; kendi kendine çalışan bir sistem kuruyor ve otomobil endüstrisi ile ortaklık kuruyor diyebiliriz.
Kapoor, “Şimdi yaptığımız şey, bir otomobilin kendi başına çalışabilmesi için yazılım ve donanım hazırlamak” olduğunu belirtti. “Bu teknolojiyi yaratacağız ve o zaman otomobil endüstrisinde ortaklıklar kurarak araçların hazırlanmasında katkıda bulunarak, iki teknolojiyi bir araya getireceğiz ve bunları da Lyft ağına yerleştireceğiz” açıklamasında bulundu.
Lyft, Waymo, NuTonomy ve General Motors gibi mevcut ortaklarıyla çalışmalarını sürdüreceğini söylerken. GM geçen sene $ 1 milyar yatırım turunun bir parçası olarak Lyft‘a 500 milyon dolar yatırım yaptığını da hatırlatalım. Otomobil üreticisinin yatırımları, her iki tarafa da uzun vadeli bir stratejik birliktelik olarak değerlendirildi ve ilk hedefin ise isteğe bağlı otonom teknoloji ağını geliştirmek olduğunu geçen yıldan belli olmuştu.
Gelişmelerin zaman içinde nasıl ilerlediğini görüp sizleri bilgilendireceğiz.
Yorum bırakın