Günümüzde bilim gelişmeye devam eden bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Evrende öğrenmemiz gereken pek çok konu bulunuyor. Bu konulardan birisi de kuantum fiziği olarak karşımıza çıkıyor. Atom altı dünyasına verilen bir sistem olan kuantum fiziği, pek çok ilginç deney ile bilim insanlarını şaşırtmaya devam ediyor. Bu deneylerden birisi de elektron deneyi olmaktadır.
Uzmanları şaşırtan elektron deneyi
Öncelikle fizik ve kuantum fiziği arasındaki farkı kısaca açıklamalıyız. Yer çekimi, suyun kaldırma kuvveti, hava basıncı gibi olaylar normal fiziğe girmektedir. Kuantum fiziği ise atom altı dünyasında yer alan fizik sistemidir. Burada fizik daha farklı şekilde işliyor. Örneğin normal fizikte bir eşya o yerde sabit bir şekilde dururken kuantum fiziğinde aynı anda birden fazla yerde bulunabiliyor.
Elektron deneyi, bilim insanlarının yaptığı bir deney olarak karşımıza çıkıyor. Bu deneyin amacı, elektronların fırlatılması ile oluşan şekli gözlemlemek. Oldukça ilginç sonuçlara sahip olan bu deneyin aşamaları ise aşağıdaki şekildedir. Deneyde ortada bir duvar, ileride de bir duvar yer alıyor. Başlangıçta da bir tabanca bulunuyor.
İlk aşamada tabanca ile topları fırlatan ekip, tek bir delikten topların oluşturduğu şekli gözlemliyor. Sonuç mantıklı bir şekilde düz bir çizgi oluyor. İkinci aşamada iki delik açan ekip iki düz çizgi ile karşılaşıyor. Bir diğer deneyde ise suyun dalgaları ile bunu deniyorlar. Tek delikten geçen su tek bir dalga oluştururken iki delik olduğunda duvarda onlarca dalga oluşuyor. Bunun sebebi ise kesişen dalgalar olmaktadır.
İlginç konu ise elektron deneyi sırasında yaşanıyor. Elektronlar tek bir delikten geçirildiğinde tek bir çizgi halinde yer alıyorken iki delikten atıldığında aynı bir su dalgası gibi her yere yayılıyor. Bu durumun nasıl olduğunu anlamak için bir de gözlemci yerleştiren ekip, bu sefer daha ilginç bir sonuç ile karşılaşıyor. Elektronlar, sanki gözlemci olduğunu biliyormuş gibi iki düz çizgi halinde yerleşti. Birkaç kez deney yapan ekip, hep aynı sonuca ulaştı. Bu deneyin gizemi halen çözülmüş değil.
iyi de bu yeni bir deney değil ki 19. yy bilgisi bu.