Eğri oturup doğru konuşalım… İlk Final Fantasy, eğer gerçekten “final” ise, sonrakilerin de birer Final Fantasy olması garip değil mi? Üstelik an itibariyle on beşinci oyununa demir atmış bir seriden bahsediyoruz. (İlk Final Fantasy’den sonrakileri “Öz Final Fantasy, Hakiki Final Fantasy” yapma fikri sadece bir Türk aklından çıkar… Tamam, sustum.) Olay sandığınız gibi değil. (Ne sandıysanız artık…)
Oyunun yapıldığı yılda, yani 1987’de, yapımcı firmamız Square Enix kepenkleri indirmek üzeredir. Final Fantasy’nin yapımcısı Hironobu Sakaguchi de – bu yüzden olsa gerek – oyun yapımcılığı kariyerine sonsuza dek son vermenin eşiğindedir. İşte sırf bu yüzden, yapacağı son oyuna, sona yakışır olması için Final Fantasy adını verir. Aslına bakarsanız, şahsen Final Fantasy ismini hep “fantezinin dibi” olarak yorumlardım, yani “yapılmış en son fantezi” olarak bir çağrışım yapmamıştı bana şimdiye kadar. Meğer durum farklıymış, hatta olayın dramatik bir hikayesi bile varmış. İnsan eşeledikçe nelerle karşılaşıyor…