Ölümsüz denizanası olarak bilinen canlı, yaşlanmaya başladığında biyolojik gelişimini tersine çevirerek sonsuza dek yaşayabiliyor.
Lisedeki biyoloji dersinde her canlının bir şekilde doğduğu, büyüdüğü ve öldüğünü öğrenmişizdir. Canlıların büyük bir bölümü bu sıralamaya göre hayatlarını devam ettirir, ancak sıralamayı kendi lehine değiştirmeyi öğrenmiş canlılar da mevcuttur. Ölümsüz denizanası, yani Turritopsis doohmii, dilediği zaman ölümü atlatabilen ve yeniden doğabilen canlılardan birisi.
Bu sıra dışı denizanası, hayatının farklı dönemleri arasındaki geçiş yaparak ölümden kurtuluyor. İlk olarak birçok canlı gibi polip olarak hayatına başlayan denizanası, yeterince olgunlaşmasının ardından tomurcuklanan polipten kopuyor ve kendi başına su içerisindeki yaşamına başlıyor. “Ephyra” olarak isimlendirilen bu formunda bir larvayı andıran canlı, suyun sıcaklığına bağlı olarak hızlı bir şekilde kendini geliştirmeye başlıyor. Son olarak da “medusa” olarak bilinen yetişkin formuna ulaşıyor ve yaşamını bu formda devam ettirmeye başlıyor. Denizanasının polipten medusa formuna ulaşması su sıcaklığı 20 derece ise 30 günde, 22 derece ise 18 ile 22 günde gerçekleşiyor.
Ölümsüz denizanası nasıl yeniden doğuyor?
Medusa formunda yaşamını sürdüren canlı, bilim insanlarının henüz keşfedemediği bir genin etkin duruma gelmesiyle birlikte giderek küçülmeye başlıyor. Bu gen yalnızca denizanası ciddi bir yara aldığında veya uzun süre aç kaldığında etkinleşiyor, yani bir stres etkenine gereklilik duyuyor. Genin etkinleşmesiyle başlayan ve canlının kendi içinde küçüldüğü “transdiferansiyasyon” süreci, denizanasının herhangi bir tabana tutunmasını ve “stolon” olarak isimlendirilen uzuvlarını tabana yapıştırmasını da kapsıyor. Bu noktadan sonra giderek daha da küçülen medusa, ilk zamanlarında olduğu gibi bir polip kolonisine dönüşüyor. Eşeysiz olarak üreyen bu canlı, poliplerin tomurcuklanmasıyla birlikte yeniden ephyra olarak koloniden ayrılıyor ve medusaya dönüşeceği bir büyüme evresini başlatıyor.
Her ne kadar “ölümsüz” olarak isimlendirilse de bu denizanasının ölmesine neden olabilen birçok etken mevcuttur. Yani bir avcı tarafından yenildiğinde veya tamamen parçalandığında yeniden polip formuna dönebilmesi mümkün değildir. Ancak yaşlanmadan etkilenmemesi ve bu yeniden gelişme sürecini istediği kadar tekrar edebilmesi, biyolojik açıdan denizanasının ölümsüz olduğu anlamına geliyor.
Yalnızca 4,5 mm uzunluğundaki bu canlının Akdeniz’de ve Japonya kıyılarında yaşadığı bilinmekte. Tekrar tekrar doğabilmesi sayesinde var olan en dayanıklı canlılar arasında gösteriliyor, fakat yalnızca 4,5 mm boyundaki bu canlının en iyi avcılar arasında olduğu da söylenemez.
Yorum bırakın