Hayatımızı çevreleyen ve her geçen gün daha fazla bizi içine çeken; günümüzün en popüler konusu Teknoloji;
Şundan çok uzun zaman önce değil; 1950 lere bilgisayarların geliştirilmesine dayanmakta.
1960’larda ABD’de Savunma bakanlığında yapılan çalışmalarda İlk İnternet protokolü’nü (Internet Protocol Address) yani IP kullanan bilgisayarların birbiri ile haberleşmesinin ardından, gelişen, evrilen ve günümüze kadar gelip hayatımızı çepe çevreleyen; hayatımızın bir parçası haline gelen Teknoloji İnternet.
1990 ortalarında tanıştığımız ve heyecan ile kullanmaya devam ettiğimiz, iş hayatımız da, özel hayatımız da, cep telefonlarımıza girmesi ile de yanımızdan ayıramadığımız; sabahları kalktığımız da ilk olarak elimizi yüzümüzü yıkamadan içine daldığımız, hayatımızın anlamı İnternet teknolojisi…
İlk olarak hayatımıza girmesi ile; irc, Mirc, İCQ gibi anlık mesajlaşmalarda, email, Video görüşmelerinde, çeşitli forum ve blogları, Sosyal ağları online alışveriş siteleri ile bizi bizden lan Teknoloji İnternet..
İnternet’in hayatımızda bir Teknolojik devrim yarattığı ve yaratmaya da devam edeceği bir gerçek; Ancak bu devrim karşısında bizler her ne kadar teknolojiyi tüketmeyi sevsek de; ölçülü olmamızın zamanı geliyor mu? Diye kendi kendimize de soruyoruz.
Doğal yaşamı etkileyen Teknoloji
- Teknoloji denince akla ilk gelen konulardan biri de aslında otomobil teknolojisi. Otomobil üreticilerinin önceden insan eli ile yaptıkları ancak teknolojinin gelişmesi ile artık otomasyon sistemleri ve robot teknolojisi ile yürüyen bantlar üzerinden minimum düzeyde insan elinin değmesi ile seri olarak üretilen otomobillerin artması ile doğaya verilen Egzoz gazının artmasına neden olurken; bu durumda ozon tabakasının da zarar görmesine neden olmakta..
- Makineleşmenin getirilerinden biri de fabrikalardan sızan atıklar, bacalarından sızan gazlar nedeniyle oksijen oranının azalmasına neden olurken.. Bu durumun etkilerini biraz daha genişletirsek, bozulan denge, Bozulan toprak, bozulan ürün, bozulan insan olarak sıralayabiliriz.
Bu tip örnekleri çoğaltmamız mümkün ancak bunları ayrı bir konu başlığı olarak incelemek gerekir..
Akşam olup işimizden okulumuzdan evlerimize geldiğimizde aile bireylerimiz ile sohbet edip, çeşitli konularda fikir muhakemesi yapardık; ancak artık yemek masasında; TV karşısında, yada yataklarımız da bile bizi çevreleyen teknolojiye sarılarak yatıyoruz ve yaşıyoruz. Yani bunun getirisi olarak Soyutlaşıyoruz…
Soyutlaşırken bir yandan da aslın da el becerilerimizi kaybediyoruz. Elimizde tabletlerimiz, telefonlarımızın, dizüstü bilgisayarlarımızın tuşlarına, dokunmatik ekranlarına basarak dünyaları kurtarırken; bir çivi çakmayı beceremez duruma geliyor mekanikleşiyoruz..
Mekanikleşiyoruz ancak hareket etmiyoruz.. elimizde telefonlarımız, gözümüzde VR (Sanal Gerçeklik) gözlüklerimiz, oradan oraya, konudan konuya, oyundan oyuna, video’dan video ya giderken açlığımızı gidermek içinde atıştırıyor ancak sağlıklı beslenemiyor; bunun getirisi olarak da şişmanlıyor obez insanlar olarak yaşamaya çalışıyoruz..
Asosyal yaşam içerisinde bir e obezite sorunları yaşarken, yaşam düzenimiz değişmiş uykusuz geceler de sosyal medya içerisinde uyku vakitlerimizi geçirir olmuşuz. Telefonumuzu baş ucumuza koyup radyasyona maruz kalan vücudumuzu aynı zamanda uyku sırasında salınması gereken melatonin’i telefonumuzdan çıkan ışık nedeni ile vücudumuzun salgılamasını engelleyerek huzursuz, uykusuz, yorgun bedenlerimiz ile ne kadar mutlu olabileceğimizi hepimizin düşünmesi gereken bir konu..
Masa başında geçirilen zamanının bir etkisi de baş ve boyun ağrıları olarak da karşımıza çıkmakta..uzun süreli aynı şekilde kalan boyun belli bir süre sonra kıvrımlarında oluşan hasardan ve güçsüzlükten dolayı bize çeşitli sorunlar yaşatmakta. Bu sorunları belli aralıklar ile yapılan hareketler ile giderebileceğimizi unutmayalım.
Teknoloji kullanımının insanların üzerinde ki bir olumsuz etkisi de gizliliğin ortadan kalkması olarak düşünebiliriz. Artan teknoloji kullanımı ile çocuklarımız evimizde bedenen güvende olsa da sosyal medya gibi diğer kişiler ile iletişim halinde oldukları veya takip ettikleri kişilerden etkilenmektedir. Zorbaca davranan kişiler artık kurbanlarını internet üzerinden seçip normalde nüfüs edemeyecekleri zamanlar da bile kurbanlarına ulaşmakta ve normal zamanlarda yapamayacakları veya sergileyemeyecekleri davranışları rahatça evlerimizde çocuklarımızın karşılarında sergilemekten çekinmemektedirler..
Bu durumun bir getiri de gizli olan hayatımızın deşifre edilmesi, sergilenmesini de ortaya çıkarmıştır. Sosyal medya üzerinden yaptığımız paylaşımlar ile kendi özelimizi takiçi olan diğer insanlar ile paylaşıp like (beğeni) almak hayatımızda önemli bir alanı oluşturmuş durumda. Takdir edilmenin bir anlamı da ne kadar beğeni aldığımız olmuş..
Teknolojinin hayatımızda ki yeri ve bize getirdiklerinden bahsetmeye çalıştık; bize sağladığı faydaları belki saymakla bitmez ama bize vereceği zararları da aklımızdan çıkarmamalı ve teknolojik kullanım alışkanlığımıza dikkat etmeli ve bir yerde sınırlamalıyız.
Buna en büyük örnek olarak teknolojinin gelişmesinde ve bize sunulan özelliklerin birçoğunun içinde payı olan isim Bill Gates. Bill Gates çocuklarına teknolojiye sınırlı erişimlerinin olduğunu açıkladı. Çocuklarının başta telefon olmak üzere birçok teknolojik cihaz istediğini ancak 14 yaşına gelmeden çocuklarına Telefon dahi almadıklarını açıkladı. Gates ailesinin yaşantısı kurallara bağlı; TV önünde geçirilen zaman belli, Ev’de yemek yenirken cep telefonuna izin vermediklerini ve çocuklar ile zaman geçirmenin ne kadar önemli olduğunu açıkladı.
Bizler de ebeveynleri olduğumuz çocuklarımız için bir nevi geleceğimiz için, daha iyi bir nesil için, özümüze dönmeliyiz; atalarımız gibi toprak ile uğraşmalı, sitresimizi, mutluluklarımızı sevdiklerimiz ile yan yana paylaşmalı doğanın varlığını unutmamalıyız. Bizler doğa’nın içinden gelen varlıklarız. Varlığımızı her daim korumak üzere..